Dünya nüfusunun zaman içinde artışı ve su kaynaklarının dünya üzerinde eşit olarak dağılmaması (Afrika ve Ortadoğu vb.) gibi nedenlerle su kirliliği önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Yılda 40.000 km3 tatlı su okyanuslardan karalara transfer olmaktadır. Bu suyun büyük bir kısmı taşkın vb. nedenlerle kaybolurken kullanılabilir su miktarı yıllık olarak 9.000 km3 olmaktadır. Dünya nüfusunun yıllık su gereksinimi kişi başına ortalama 350 m3 civarındadır. Ancak su kirlenmesi nedeniyle su gereksinim kişi başına 700 m3 değerine ulaşmaktadır. Şuan dünya üzerindeki suyun ancak 13 milyar insana yeteceği düşünülmektedir.
Tüm bu sayısal verilerden de anlaşılacağı üzere dünyada kalan temiz suyumuz her geçen gün daha da değerli hale gelmektedir. Kalan suyumuzun kirlenmesini önlemek adına atık suyumuzu doğaya deşarj etmeden önce arıtmaya tâbi tutmamız gerektiği özellikle son yıllarda tüm dünya otoriteleri tarafından kabul görmüş bir gerçektir.
Bilçev mühendisliğin verdiği hizmetlerin en başında atık su arıtımı gelmektedir.
Atık Su Arıtımındaki Temel Hedefler
Atık su arıtımındaki temel hedef, atık suyun deşarj edildiği ortamlarda halk sağlığına ve ekolojik dengeye olabilecek menfi etkilerin en az düzeye indirilmesidir. Atık su arıtımında gerçekleşen temel aşamalar şunlardır;
Askıdaki katı maddelerin uzaklaştırılması
Zararlı ağır metal ve zehirli bileşiklerin uzaklaştırılması
Biyolojik olarak parçalanabilen organik maddelerin uzaklaştırılması
Alıcı ortam durumuna bağlı olarak azot ve fosforun uzaklaştırılması
Patojenik organizmaların yok edilmesi
Atık su parametrelerinden hangisinin ne derecede arıtılacağı, kanunlar ve yönetmeliklerle tespit olunmaktadır. Alıcı ortamların kirlilik Özümseme kapasitelerine bağlı olarak belirlenen deşarj standartları ülkeden ülkeye farklılıklar gösterebilmektedir. Bir akarsuya yapılacak deşarj ile bir deniz ortamına veya bir göl ortamına yapılacak desarj kriterleri değişik olmaktadır.
Arıtılmış sular, eğer sulama suyu olarak kullanılacaksa, sulama suyu standartlarına göre arıtım kademelerinin belirlenmesi gerekmektedir. Endüstriyel atıksular için evsel atıksulara göre tamamen farklı standartlar kullanılmaktadır. Türk Çevre Kanunu'nun "Su Kirliliğinin Kontrolü" Yönetmeliği'nde toplam nüfusa bağli olarak farklı arıtma metotları için evsel atıksu deşarj standartları belirtilmiştir. Aynı yönetmelikte endüstriler için ve deniz ortamına yapılacak atıksu deşarjları için de standartlar yer almaktadır.
Evsel Atık Su Arıtma Sistemleri
Evsel nitelikli atık suyun arıtımında en uygun yöntem biyolojik arıtmadır. Arıtma çıkış suyu deşarj kriterlerine uygun olduğundan bahçe sulamada kullanılabilir. Bu kapsamda, betonarme ya da saç tank şeklinde biyolojik arıtma uygulama hizmeti sunmaktadır.
Evsel atık su arıtma sistemleri uygulama alanları ; Kooperatifler, Oteller, Toplu konutlar, Lojmanlar, Askeri birlikler, Fabrikalar, Kampüsler, Çiftlikler, Yazlık siteler, Şantiyeler, Hastaneler, Konaklama tesisleri ve yurtlar vb. dir.
Evsel atık suların arıtılmasında şu temel işlemler kullanılmaktadır:
Ön Arıtma Üniteleri
Kaba ızgaradan geçirme
İnce ızgaradan geçirme
Kum tutucudan geçirme
Ön çökeltme havuzları
Debi ölçümü
İkincil Arıtma Üniteleri
Biyolojik arıtma
Son çökeltme havuzlan
Üçüncül Arıtma Üniteleri
Azot giderimi
Fosfor giderimi
Arıtılmış atık sular eğer sulama suyu olarak kullanılacaksa dezenfeksiyon işlemi tatbik edilmektedir. Tüm biyolojik arıtma sistemlerinde yan ürün olarak çamur oluşmaktadır. Bu oluşan çamurun çevreye zarar vermeyecek şekilde bertarafı için değişik çamur çürütme (stabilizasyon) sistemleri ve susuzlaştırma ekipmanları kullanılabilmektedir.
Çamur bertarafında en çok yoğunlaştırma, çamur çürütme ve susuzlaştırma işlemleri uygulanmaktadır.
Yoğunlaştırma: Arıtma tesislerinde çamur miktarını azaltmak ve çamur işleme birimlerinin boyutlarını azaltmak amacıyla uygulanmaktadır.
Çamur Çürütme: Aerobik ve anaerobik ortamda çamurların mikroorganizmalar aracılığı ile parçalanması işlemidir.
Susuzlaştırma: En çok kullanılanlar çamur kurutma yatakları ile filtrepres ve beltpres gibi susuzlaştırma işlemleridir.
Evsel atık su arıtma sistemleri de tıpkı endüstriyel atık su arıtma sistemleri gibi betonarme veya paket arıtma olarak 2 farklı tipte kurulabilmesine rağmen en çok tercih edilen tipi paket tipte olanlardır.
Endüstriyel Atık Su Arıtma Sistemleri
Endüstriyel atık su arıtma tesisleri kurulacak olan işletmenin üretim proses şartları doğrultusunda çıkan atık suyun kirlilik değerleri ve işletmenin yatırım maliyetleri dikkate alınarak, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (SKKY) ve İSKİ Kanal Deşarjı Standartlarını sağlayacak şekilde projelendirilir.
Atık suların nitelikleri kaynaklarına bağlı olarak önemli farklılıklar gösterir ve bu farklılıklara göre arıtma yöntemleri de değişir.
Endüstriyel atık su arıtma tesisleri Gıda, Kimya, Metal, Deri, Tekstil Sanayi vb. sektörlerin üretim faaliyetleri sonucunda oluşan atık suların arıtılmasında kullanılmaktadır.
Atık Su Arıtma Yöntemleri
Atık su arıtma sistemlerinde kullanılan atık su arıtma üniteleri dört ana başlık ve alt başlıklar halinde sunulmuştur:
Fiziksel Arıtma Üniteleri
Kimyasal Arıtma Üniteleri
Biyolojik Arıtma Üniteleri
İleri Arıtma Üniteleri
Doğal Arıtma
Evsel atık suların arıtılmasında kullanılan yöntemlerden birisi de son yıllarda gelişmekte olan “Doğal Arıtma” diğer bir adıyla “Yapay sulak alan” sistemleridir. Kirli suların arıtılmasında kullanılan bu sistemler; sazlık ve bataklık alanların kirleticileri yok etme özelliği ve eko-sistem içindeki öneminin fark edilmesi sonucu bunların yapay olarak inşa edilmesi esasına dayanır.
Doğal sulak alanlar ortamdaki güneş enerjisi kullanabilme ve kendi kendini yenileyebilme özelliğine sahiptirler. Organik ve inorganik kirleticileri, askıda katı maddeyi, toksik maddeleri, ağır metalleri ve hastalık yapıcı mikroorganizmaları giderebilmesinden dolayı yüksek miktarda arıtım kapasitesine sahiptirler.
Doğal arıtma sisteminin birinci kademesini mevcut fosseptik yapıları oluşturmaktadır. Fosseptik çıkış suları ile beslenen yapay sulak alanlarda yapılan arıtma sonucunda, Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliğinin öngördüğü değerlerin altında kirletici konsantrasyonlarına ulaşmak mümkün görülmektedir. Bu durumda kırsal yerleşim yerlerimize ait atık sular alıcı ortamlara güvenle deşarj edilebilir değerlere ulaşacaktır.
Doğal arıtmada genel olarak köklü, suya dayanıklı bitki türleri kullanılmaktadır. Doğal arıtmada kullanılan bitkiler, su akışına direnç göstererek, suyun içerisindeki askıda katı maddelerin çökelmesini sağlarlar. Bitkiler bir yandan kendi gelişimleri için suyun içerisindeki besin maddelerini doğrudan alırken; diğer yandan da kök bölgelerine çözünmüş oksijen iletmek suretiyle bakteri faaliyeti için elverişli bir ortam oluştururlar.
Bu sistemin yatırım ve işletme maliyetinin düşük olması, ekolojik ve görsel açıdan bir çok olumlu yanlarının bulunması, bu teknolojilerin önemli üstünlüklerindendir.
Paket Arıtma Sistemlerinin Özellikleri:
Görüntü kirliliği oluşturmazlar.
Sistemlerinin montajı ve demontajı kolaydır, tesis istendiğinde kolayca taşınabilir.
İşletilmesi çok kolay, insan müdahalesi yok denecek kadar az olan otomatik sistemlerdir.
Tesisin devreye alınıp devreden çıkartılması kolaydır.
Tesis kokusuz çalışır ve gürültü problemi nispeten yoktur.
Arıtma tesisinin ilk yatırım maliyeti ve işletme gideri nispeten düşüktür.
Comments